CHP İzmir Milletvekili Bedri Serter konuya tepki göstererek, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a soru önergesi yöneltti. Serter, “Anayasayı çiğneyen, yok sayan bir Milli Eğitim Bakanlığı ile karşı karşıyayız! Çocuklarımızın eğitimi deyince her konuya siyaset karıştıran bir anlayışa ne denir ki?” diye konuştu.
“MAĞDURİYET YARATIYORSUNUZ”
Kozak Yaylası'na bağlı köylerde yaşayan 170 öğrencinin dönem başından bu yana taşıma hizmetinden yararlanamamasına CHP İzmir Milletvekili Bedri Serter sert tepki gösterdi. Eğitimde yaşanan bu sıkıntı Milletvekili Serter tarafından TBMM gündemine taşındı.
“Çocuklarımızı taşımıyorsunuz, bir de yemek konusunda mağduriyet yaratıyorsunuz” diyerek sert tepki gösteren Serter, bunun, bile bile hem çocukları hem de aileleri mağdur etmek olduğunu belirtti. “Aşıma yoluyla eğitime erişim” yönetmeliğinin değiştirildiğine dikkat çeken Serter, çocukların, okullarına ulaşım konusunda ciddi anlamda mağdur edildiğini, hatta toplumu ayırdıkları gibi resmen aldıkları bu ayrıştırıcı kararlarla çocukları da cezalandırdıklarını söyledi.
Ayrıca, taşıma ihalesinin dışında bıraktıkları 16 köydeki çocukların yemek ihalelerini de yapmayarak, çocukların ailelerine ayrıca maliyet yarattıkları çıkışında bulunan Serter, “Soruyorum size, nerede sosyal devlet anlayışınız, nerede Anayasanın 42.maddesi? Bu madde der ki, hiç kimse eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz” dedi. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a seslenen Serter, her fırsatta çocukları siyasete alet etmekten vazgeçmelerini söyleyerek, devlet eliyle sağlanan ücretsiz taşımadan mahrum bıraktıkları çocukları içinde bulundukları bu mağduriyetten acilen kurtarmaları gerektiğini belirtti. Ayrıca Serter, “Taşıma sorununu çözün ve çocuklarımıza temiz, hijyenik yemek ulaştırın” diye açıklamada bulundu.
16 KÖYÜN ÜÇÜNDE OKUL VAR
CHP’li Serter ayrıca, Bergama’ya bağlı Kozak Yaylası’nın 16 köyünün içinde sadece üçünde okul olduğunu da hatırlattı. Bu köylerdeki çocuklara daha da ayrıcalıklı bir hizmetin uygulanması gerektiğini söyleyen Serter, köylerinde tarımla, toprağıyla uğraşan köylülerin, her türlü zor koşula rağmen, çocuklarını okula göndermeye çalışırken tam tersi bir durumla, çocukların ve ailelerinin mağdur ediliyor olmalarını anlamakta zorlandığını ifade etti.