İzmir Atlı Spor Kulübü, Buca TRSM’yi ağırladı

Buca Toplum Ruh Sağlığı Merkezi hastaları, çalışanları ve hastane idarecileri Dünya Ruh Sağlığı Gününe dikkat çekerek, harika bir projeyi hayata geçirdiler.

İzmir Atlı Spor Kulübü, Buca TRSM’yi ağırladı

Buca Toplum Ruh Sağlığı Merkezi hastaları, çalışanları ve hastane idarecileri Dünya Ruh Sağlığı Gününe dikkat çekerek, harika bir projeyi hayata geçirdiler.

İzmir Atlı Spor Kulübü, Buca TRSM’yi ağırladı
15 Ekim 2019 - 17:24

Sağlık Bakanlığı İzmir Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi ve İzmir Atlı Spor Kulübü tarafından psikiyatrik rehabilitasyona atların katkısı amacıyla oluşturulan projeye, Buca Kaymakamı Faik Arıcan’da katılım gösterdi. Hem Dünya Ruh Sağlığı Gününe dikkat çekmek hem de psikiyatrik rehabilitasyona atların katkısı amacıyla hazırlanan projenin ilk adımı  kapsamında Buca Toplum Ruh Sağlığı Merkezi hastaları Dünya Ruh Sağlığı Günün’nde İzmir Atlı Spor Kulübü'ne ziyarette bulundu.
Proje kapsamında bulunulan ziyarette, Buca TRSM hastalarına Atlı Spor Kulübü'nün etkinlikleri anlatılarak, ikramlarda bulunuldu. Hastalar, atların beslenmesi, yıkanması gibi bakımlarıyla ilgili konularda bilgi alarak, bu işlemleri yakından gördüler. Eğitmenleri eşliğinde atlarla yakın temas kurma şansını yakaladı.
İlk kez böyle bir ortamda bulunma fırsatı elde eden TRSM hastaları kurumda yaptıkları hediyelik ürünleri Atlı Spor Kulübü çalışanlarına verdiler. Resim öğretmenleri ile beraber hazırlayıp, boyadıkları “toplum temelli ruh sağlığına geçişin” simgelerinden olan “Mavi at” heykelciğini İzmir Atlı Spor Kulubü'ne hediye eden TRSM hastaları, müzik öğretmenleriyle birlikte şarkılar söylediler.
ÖZGÜRLÜĞÜNE VE TOPLUMDAN KOPMANIN SEMBOLÜ “MAVİ AT”
Yetmişli yılların başında İtalya’da büyük akıl hastanelerinin kapatılmasını ve toplum içinde tedavi anlayışını amaçlayan bir hareket başlatılmıştı. 1971’de Trieste’deki akıl hastanesinde 1200 hasta “yatıyor”du. İtalyan sağlık sisteminde o dönemde gerçekleştirilen reformla birlikte, ruh sağlığı bütçesinin % 94’ü toplum odaklı merkezlerin kurulmasına, sağlık ve sosyal hizmetlerin entegre edilmesine ayrıldı. Bu dönüşümün sonrasında, hastaların iş edinme oranlarında artış, işlevselliklerinde yükselme ve suça karışma oranlarında azalma gözlendi.
1974 yılına gelindiğinde ise, hastanenin kilitli kapıları açıldı ve hastaların diledikleri zaman dışarı çıkmalarına fırsat verildi. Hastane yıkıldı ve hastane çalışanları ile halk ele ele vererek iki buçuk metre yüksekliğinde, ahşaptan mavi bir at yaparak hastanenin girişine yerleştirdiler.
Geçmişte hastane faaliyetteyken hastane çalışanlarından başka hiç kimsenin dışarı çıkma hakkı olmadığı kurumdan çıkmasına izin verilen tek canlı çamaşırhaneden kirli çamaşırları dışarı götüren bir attı. Köklü değişiklikle birlikte bu at bir bakıma özgürlüğün ve toplumdan kopmamanın bir sembolü haline geliyordu. 1980 yılında Dünya Sağlık Örgütü Trieste deneyimini şu sözcüklerle değerlendirmişti: “Ruh sağlığı merkezlerinin, grup evlerinin ve destekleyici toplum sisteminin sağlanması, akıl hastanesindeki yatak sayısındaki düşüşle eş zamanlı olmuştur.
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum