Anne Olmanın Zorlu Süreci:Tüp Bebek

Doğal yöntemlerle çocuk sahibi olamayan çiftlerde tüp bebek tedavisi, uzun yıllardır başarıyla uygulanmaktadır. Bir yardımcı üreme tekniği olan tüp bebek tedavisi; sebebi belirlenemeyen kısırlıklar, ileri yaş, kadınlarda enfeksiyon ve tüplerdeki tıkanıklıklar, erkeklerde ise sperm sayısının azlığı ve kalitesinin düşüklüğü, obezite gibi metabolik rahatsızlıklar yüzünden çocuk sahibi olamayan çiftlere çocuk sahibi olabilme imkanı sunar.

Anne Olmanın Zorlu Süreci:Tüp Bebek

Doğal yöntemlerle çocuk sahibi olamayan çiftlerde tüp bebek tedavisi, uzun yıllardır başarıyla uygulanmaktadır. Bir yardımcı üreme tekniği olan tüp bebek tedavisi; sebebi belirlenemeyen kısırlıklar, ileri yaş, kadınlarda enfeksiyon ve tüplerdeki tıkanıklıklar, erkeklerde ise sperm sayısının azlığı ve kalitesinin düşüklüğü, obezite gibi metabolik rahatsızlıklar yüzünden çocuk sahibi olamayan çiftlere çocuk sahibi olabilme imkanı sunar.

Anne Olmanın Zorlu Süreci:Tüp Bebek
13 Ağustos 2021 - 14:52

ÖZEL HABER:İPEK KIRCA


Günümüzde en sık tercih edilen kısırlık tedavisi olan tüp bebek tedavisi, kadın ve erkek üreme hücrelerinin laboratuvar koşullarında bir araya getirilmesi ve döllenmiş yumurtanın anne rahmine yerleştirilmesi ile uygulanan yapay döllenme tekniğidir. Kadın üreme hücresi olan yumurta ile erkek üreme hücreleri olan spermler belirli koşullar altında toplanarak bu işlem gerçekleştirilir. Döllenme sağlıklı bir şekilde tamamlandıktan sonra yumurtanın bölünme sürecine başlaması ve embriyo adı verilen yapıya dönüşmesi beklendikten sonra embriyonun anne rahmine yerleştirilmesi ve başarılı bir şekilde tutunması sonucunda gebelik süreci başlar. Bu aşamadan sonra gebeliğin doğal yöntemlerle oluşmuş gebeliklerden herhangi bir farkı kalmaz. Tüp bebek tedavisi en kısa tanımıyla;anne ve baba adayından alınan yumurta ve sperm hücrelerinin laboratuvar ortamında döllendirilmesi ve anne adayının rahmine transfer edilme işlemidir.
Tüp Bebek Uzmanı Operatör Doktor Bilgi Gökcan, artık her kadının anneliği tadabileceğini,son teknoloji ile gelişen embriyo dondurma işlemiyle yaş sıkıntısının da çoğunlukla ortadan kalktığını ve tüm bu işlemlerin acısız bir şekilde gerçekleştiğini söyledi.



Embriyonun Dondurulması
Son yöntem olarak embriyonun dondurulma işleminden bahseden Gökcan:”Yumurta dondurmak için aynı  tüp bebek tedavisinde olduğu gibi kadınlara dışarıdan uygun dozlarda hormon verilerek yumurtalık hücreleri çoğaltılmakta ve yeterli büyüklüğe geldikleri zamanda ufak bir anestezi verilerek toplanmaktadır.Tedavi boyunca üç veya dört kez doktor kontrolünden geçilir.Tüm bu işlemler yaklaşık 12 gün içinde biter.Önemli olan nokta ise yumurtaların çözüldüğünde canlı olmasıdır” dedi.
Tedavi sürecinden bahseden Özgül Tanışan:”Çok zorlandım. İğnelerden ilk başta çok korkuyordum. Kendim vurmam gerekiyordu iğneleri.Yeri geldi ağladım. Bu süreçten sonra eşimden sperm alıp embriyo dondurma işlemine başladılar.Sürekli olarak tahlil verdim.15 günün sonunda hamile olduğımu öğrendim” dedi.

Tüp Bebeğe Başlarken
Tedaviye başlayan hastalarda ilk başardatedirginli ve heyecanın yanında çiftler arasında ‘sorun bende’ suçlulğu olduğunu belirten Gökcan sözlerine şu şekilde devam etti:”Erkekte spermler iyi, kadında yumurta kaliteli, ancak uzun yıllardır gebelik olmuyor. Tedavi sürecindeki hastaların yüzde 15 açıklanmayan infertilite hastaları. Bu da ayrı bir stres oluyor.Keşke ne olduğu bilinse de, tedavisi yapılsa diye ayrı bir strese giriyorlar.Çiftlerin bir tanesi, ‘problem bende’ diye ayrı bir suçluluk duygusuyla geliyor. Koltukta oturuşu bile kendisinde sorunu olmayanın daha farklı oluyor. Problem olanın yüzü daha asık, daha sıkıntılı… Problemi kendisine projekteedip,kendisini suçlayan, gittikçe daralana, sıkışan bir ruh hali içine giriyor. Biz dilimiz döndüğünce ‘Problem sadece sende diyemeyiz. Eşinizde de buna etken birtakım faktörler var’ diyoruz. Bu oran çok yüksek. Çiftlerin neredeyse yarısında ikisinde de problem var. Bu işin bir kombine problemden kaynaklanabileceğini, dilimiz döndüğünce söyleyip, eşi rahatlatmaya çalışıyoruz” dedi.
Tüp bebek tedavisine evlendikten bir sene sonra karar veren Tanışan, sürece başlama hikayesini şu şekilde aktardı:”Eşimin öncesinde iki çocuk sahibi olduğu için sorunun kendimde olduğunu düşündüm.Çocuk sahibi olmayı çok istiyordum.Eşimde beni kırmadı.Bir akrabam vasıtasıyla Ege Üniversitesinde görev yapan tüp bebek uzmanı ile tanıştım ve bu şekilde tedaviye başladım”



Tüp Bebekte Yaş Faktörü
Tüp bebekte en önemli parametrenin yaştır.Kadının yaşı burda çok önemli bir faktör olarak karşımıza çıkıyor.35 yaşın altında evlenen çiftler belki bir sene kadar bekleyebilirler ve bu süreç içerisinde isteyip de çocuk sahibi olamazlarsa bir hekime başvurmaları gerekir. Ancak 35 yaşın üzerindeki kişilerin doğurganlığı daha azalmış olma ihtimalinden dolayı, özellikle kadınların yumurtalık rezervleri daha düşmüş olabileceği için bence bir an önce hekime başvurmaları gerekir. Bu süre normalde 35 yaş altında 1 yıl iken 35 yaş üstünde 6 ay civarında olmalıdır. 38 yaşını geçtikten sonra eğer ileriki yaşamlarında kesinlikle çocuk istiyorlarsa bence bir an önce hekime başvurup durumlarını değerlendirmelerinde fayda var.Bu nedenlerden dolayı  bunun çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Gökcan:”Kadının yaşı çok önemli bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. Bu nedenden dolayı bunun iyi bir şekilde değerlendirilmesi gerekiyor. Onun dışında tüp bebek tedavisinde birçok parametre var. Hatta eskilerde şöyle bir laf vardır ‘Tüp bebek ilk tedavi yöntemi değildir, bekleyin en son yapın’ halbuki bu kişiye göre değişir, kişinin durumuna göre değişir. Tüp bebek spermi az bir erkek için ilk tedavi yöntemidir. Rezervi az veya kanalları kapalı, açılamayan bir kadın için tüp bebek uyglaması ilk yöntemdir. Bunun dışında yumurtlama problemi varsa o zaman biraz beklemek gerekebilir. Yani hastanın durumuna göre tüp bebek uygulaması öne alınır veya ötelenebilir” dedi.
35 yaşında anneliği tatmış,2.çocuğunu doğal yöntemlerle kucağıa almış Tanışan,süreç içerisinde ilk başlarda yaşının doğurduğu bir sıkıntı olmadığını,ilerleyen yaşlarda ise sıkıntı oluşturduğunu söyledi.3 yıllık bir süreç sonunda ilk çocuğunu kucağına altığını,2.çocuğunu ise 4 yıl sonra sonra doğurduğunu söyledi.

Tüp Bebek Yönteminin En Büyük Riski:Çoğul Gebelik
Çoğul gebelik,birden fazla yumurta hücresinin birden fazla sperm ile döllenmesi sonucu oluşur.Bu durum döllenmiş bir yumurtanın bölünmesi ile de oluşabilir.Çoğul gebelik dendiğinde genellikle ikiz ve üçüz gebelik akla gelir.Üçüz gebelik de ayrı yumurta üç sperm tarafından döllenmesi ya da döllenmiş yumurtalardan birinin ikiye bölünmesi ile oluştuğunu söyleyen Gökcan:” Tüp bebek uygulamasının en büyük riski çoğul gebeliktir.Çoğulgebelik,gebeliğin devamı yönünde birtakım problemleri beraberinde getirmektedir.Erken doğum ve düşük riski gibi sonuçlar doğurabilir” dedi.

Tüp Bebek Aşamasında Anne Ve Baba Adaylarının Görevleri
Anne ve baba adaylarına süreç içerisinde dikkat edilmesi gereken noktaları,ilk olarak çiftlerin kilo problemlerini çözmüş olmaları,fit olmanın gerekli bir nokta olduğunu,ikinciolarakda bir takım zararlı alışkanlıklardan uzak durmalarının gerektiğin,bu kötü alışkanlıklardan en önemlisinin sigara olduğunu vurgulayan Gökcan,sigaranın özellikle kadın açısından çok zararlı olduğunu kullanıldığı zaman kadının erken menopoza girmesine neden olduğunu söyledi.
Tüp bebek annesi Tanışan,bu süreçte doktorunun özellliklestres konusunda hassas olduğunu,ğin gelişiminde olumsuz etkili olabileceğini bunun yanında da kiloya dikkat ettiğini,zararlıalışkanlıklardanda uzak durduğunu belirtti.

 
 
Başarısızlıkla Sonuçlanan Tüp Bebek Tekrar Ne Zaman Denenmeli?
Eskiden 6 deneme esasına göre gidilirdi ve denilirdi ki ilk 3 denemede gebe kalanların sayısı fazladır ve programdan çıkarlar. Dördüncü, beşinci denemede bir plato çizilir yani sayıda bir artış olmaz, altıncı denemede şansımızı azaltır ama günümüzde bu böyle değil. Günümüzde 9 denemeye kadar çok rahatlıkla denenebilir bunun hiçbir mahsuru yoktur. Özellikle yumurta varsa çok rahat denenebilir ve her denemede şansımız artarak yola devam edebilir.
Gökcan cümlelerine şu şekilde devam etti:”Eskiden iki tüp bebek uygulaması arasında üç ay olsynisteniyordu.Şimdi bu kadar bir sürenin çok önemi yok.Bana göre ilk başarısızlığıın ardından bir ay ara verdikten sonra eğer çift çok istiyorsa hemen denenebilir.Ancakburda bir de vücudun dengeye girmesinin gerektiğini gözardı etmemek lazım.En azından psikolojik olarak dengeye girmesi lazım.’Başarısızoldu,hemen bir daha deneyelim’diye düşünüp hareket edince bir daha başarısızlıkla sonuçlanması mümkün.Biraz sabırla ilerlemek,kendinirehabilite ederek devam etmek daha iyi olur” dedi.
İki çocuk annesi olan Tanışan,bu süreç içerisinde yaklaşık olarak 15 kere denediklerini,çok üzülmelerine rağmen  vazgeçmediklerini 3 yılın sonunda da ilk çocuklarını sağlıklı bir şekilde kucaklarına aldıklarını belirtti.Yaşın bir sorun belirttiğini ama yinede yılmadan devam ettiklerini söyledi.
 
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum