23 yıldır aynı acı!

Karşıyaka'da Marmara depreminin 23. yıl dönümü nedeniyle gerçekleşen etkinlikte duygu dolu anlar yaşandı. O günlere giden vatandaşlar gözyaşlarını tutamadı.

23 yıldır aynı acı!

Karşıyaka'da Marmara depreminin 23. yıl dönümü nedeniyle gerçekleşen etkinlikte duygu dolu anlar yaşandı. O günlere giden vatandaşlar gözyaşlarını tutamadı.

23 yıldır aynı acı!
17 Ağustos 2022 - 12:11

Karşıyaka Belediyesi, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ve Karşıyaka Kent Konseyi
tarafından Bostanlı Zühtü Işıl Meydanı’nda 17 Ağustos 1999'da meydana gelen depremi anma
etkinliği düzenlendi. Etkinliğe; Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ve eşi Öznur Tugay,
Karşıyaka Kentsel Dönüşüm Müdürü Aynur Gündoğdu ve Karşıyaka Kent Konseyi üyeleri de
katıldı. Etkinlik; Depreme Duyarlılık ve İzmir Depremi Fotoğrafları Sergileri çalışması ile başladı.
17 Ağustos Depremi’nin yıkıcılığının anlatıldığı sergi, halk tarafından dikkat çekti. Şantiye Tozu
Tiyatrosu tarafından “Zar Atma” oyunu sergilendi. Oyunda ev alırken yapılan bir hata seyircilere
soruldu. Seyircilerden doğru cevabı veren kişiye kuş evi hediye edildi. Egeyi Sevenler Derneği
tarafından dans gösterisi yapıldı. Gösteri de bir müteahhidin çektiği vicdan azabı konu alındı.
Dans gösterisi sonrası duygu dolu anlar yaşandı. Etkinliğin sonunda Afet Yönetiminde Vatandaşın
Rolü ve Sorumluluğu ve Afet Yönetimi üzerine forum gerçekleştirildi. Forumun moderatörü
Karşıyaka Kent Konseyi Başkanı Selman Boyacıoğlu olurken, konuşmacı olarak Emekli Vali
Yardımcısı Mustafa Aydın ve İMO İzmir Şubesi’nden Nurgül Atabay yer aldı.
“BUNLARI YAPARSAK YOL ALMA ŞANSIMIZ OLACAK”
Emekli Vali Yardımcısı Mustafa Aydın konuşmasında görevi boyunca yapılan deprem ile ilgili
faaliyetleri anlattı. Eğitimlerde mühendislerin ve sivil savunma uzmanlarının yer aldığını
vurgulayan Mustafa Aydın, eğitimlerin formatının değiştiğini ve internet ortamından da
ulaşılabileceğini belirtti. Mustafa Aydın şunları kaydetti: “2006 -2012 yıllarında İzmir Vali
Yardımcısı olarak görev yaptım ve arkadaşlarımız ile beraber afet ile ilgili bölüme baktık. Afet
yönetimi dediğimiz zaman en başta devletin, yerel yönetimlerin temel görevi var. Ama
vatandaşlarımızın da bir takım şeyleri yapması, görevlerde bulunması lazım. Biz bugün afet
yönetiminin vatandaş boyutunu sizlerle paylaşmaya çalışacağız. Türkiye’de afetler konusunda
başta okullar olmak üzere birçok alanda bu eğitimler yapıldı. Çocuklarımıza, torunlarımıza
sorarsanız bu eğitimler verildi. 2004, 2005, 2006 yıllarında rahmetli Ahmet Mete Işıkara
döneminde Türkiye’deki tüm okullarda öğretmenler seçildi ve afet bilinci konusunda eğitimler
verildi. Bu eğitimler yaklaşık 7, 8 sene sürdü. Biz yarın bir afet olduğu zaman 'kim nerede?' diye
bağıracağımıza önce olayın ne olduğunu bilip, kendi rolümüzü de anladığımız takdirde bir adım
atma şansımız olacaktır. Türkiye’de afet yönetimi sorumlusu Afet ve Acil Durum Yönetim
Başkanlığı. Web sitesine girerek, afet yönetimi eğitimleri almanız mümkün. Temel Afet Bilinci
eğitimi almamız lazım. Bunu muhtarımızdan, gerekli yerlerden, kaymakamlıktan, belediyeden
talep etmemiz lazım. AFAD’ın gönüllülük sistemi var, buna mutlaka girmeniz lazım. Bu modüle
girerek afetlerde neyi nasıl yapacağımız konusunda bilgi sahibi olmamız lazım. Bunları yaparsak
yol alma şansımız olacak.”
“3 GÜN SONRA YIKIMIN BÜYÜKLÜĞÜNÜ FARK EDEBİLDİK”
17 Ağustos Depremi sonrası yapılan yasal düzenlemeleri anlatan İMO İzmir Şubesi’nden Nurgül
Atabay, yapılması gereken çalışmalardan bahsederek şunları aktardı: “Bundan tam 23 yıl önce

hep birlikte bu acı olayı yaşadık. 17 Ağustos Depremi’nden 3 gün sonra yıkımın büyüklüğünü fark
edebildik. İlk başta ne kadar büyük bir can ve mal kaybı olduğunu ne yazık ki fark edemedik. O
günlerde şu anki kadar yaygın bir sosyal medya ya da ulaşım ağımız yoktu. 17 Ağustos
depreminden sonra birçok yasal düzenlemeler yapıldı. Bunlardan bazıları; öncelikle özel iletişim
vergisi getirildi, daha sonra kalıcı hale geldi. Deprem sonrası incelemelerde bulunmak üzere 20
bilim insanı ile birlikte Ulusal Deprem Konseyi oluşturuldu. Ama bu konsey ne yazık ki 2007
yılında kapatıldı. İstanbul’un birçok noktasına deprem konteynerleri kondu, bu deprem
konteynerinin konulduğu alanlar da toplanma alanı ilan edildi, ama ne yazık ki bu alanlar imara
açılarak toplanma alanı statüsünden çıkarıldı. Bizim bölgemizde de toplanma alanları ile ilgili ciddi
bir çalışma yapıldı. İzmir’deki toplanma sayısı şu anda 381 adet olarak belirlendi. Karşıyaka
bölgesi içerisinde ise 28 adet toplanma alanı var. Bunu öğrenebilmek için e-devlet üzerinden
bakabilirsiniz. Deprem sigortası zorunlu hale getirildi. 30 Ekim sonrası İzmir’deki deprem sigortası
yapılma oranı yüzde 50 civarında. Bunun arttırılması gerekir. Deprem sonrası yaşanılan maddi
kayıpları düşünürsek, DASK için ödenen çok düşük bir miktar kalıyor.”
Tüm katılımcılara teşekkür eden Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay da “17 Ağustos
1999’da gerçekleşen Marmara Depremi’nin yüreklerimizde açtığı yara ilk günkü tazeliğini koruyor;
tekrar bu tür acıların yaşanmaması tüm toplumumuzun depreme dayanıklı yapılar ve afet sonrası
bilincine sahip olması ile mümkün. Bu konuda hepimize düşen görevler olduğunu hatırlamalıyız ve
yaşamımızı buna gör şekillendirmeliyiz” mesajını verdi.

YORUMLAR

  • 0 Yorum