Kemeraltı Nostaljisi
Kazım Erten

Kazım Erten

Kemeraltı Nostaljisi

08 Temmuz 2020 - 01:09

Uzun zaman olmuş Kemeraltı'na inmeyeli!
Bir toplantı vesilesi ile oradaydık. Toplantı bitince, havanın sıcak olmasına aldırmadan 1980'li yılların başında öğrenciliğimizde yaptığımız giibi Elhamra'dan içeriye yöneldik.
İzmir'in marka kunduracıları Danacı ve Nevzat Onay mağazalarına uğradık. Deri Ayakkabılarının kalitelerinden taviz vermemişler.
Rahmetli Talat Kocaağacın Tezgâh açtığı yerden geçerken, onun bizi o sokakta beş yıldızlı otellerde ağırlanamayacağınız hassasiyetle cömert ikramlarla bizi ağırlamalarını hatırladım. Dostları ile suböreğini yemekten büyük mutluluk duyardı.
Karadut Şerbetçisinden geçip, neredeyse kırk sene önce alışveriş yaptığımız UKI-SARAR Mağazasına uğradık. Karaboğa Kardeşler torunlara bırakmış işi! O dönemlerde bizi İsmail BAYKALMIŞ abimiz giydirirdi. Hasan Hâki de daimi müşterisiydi
Devam ettik, eski dostumuz Orhan KARADAN'a AbacıoğluHan'da uğradık. Zeytinyağlı lezzetli yemeklerinden yedik. Biraz siyaset tartıştık.
Havra Sokağı'na da uğramak istedim ancak vakit daralmıştı.
TARKEM'in de içerisinde bulunduğu Avlunun arkasından İkiçeşmelik Yokuşuna yöneldik.
Uzun zamandır restore edilen Selamet Konağı'na uğradık.
Natırzade Camiinin etrafı, İzmir'in 1081'de fethedilmesinden sonra Müslümanların yerleştiği alan!
Selamet Konağı, 1980-2000 yılları arasında bizim camianın siyasal, sosyal, kültürel, fikirsel etkinlik merkezi olmuş bir yer!
İzmir'e geldiğimde aynı zamanda ilk ikametimizin olduğu bir Osmanlı Konağı. Çok Hatıraları var!
40 Seneye sari Kemeraltı nostaljisinden sonra, günü, kırk senelik dostluklara uzanan arkadaşlarımızla Mahallede buluşarak kapattık.
İnsan düşünmeden edemiyor; Yüksek Debili Akan bir Nehir gibi akan yaşam sürecimizin, survıvorun içerisinden arada çıkıp, sâkin bir şekilde geçmişte yürüdüğümüz yollardan usulca bir daha geçmeye çalışsak fena mı olur diye!
Sakin, Dingin, Aheste Yaşamın içerisinde Ruhunuza, Hissiyatınıza, Geçmişinize değecek çok şeyle karşılaşabilirsiniz!
Şarkı Sözünde, "..Kim bilir, bu yolları aynı hevesle yürür müyüm, kim bilir ne bekliyor kalır mıyım ölür müyüm?" deniyor!
Aynı duygu, aynı hissediş, aynı tat zor belki!
Ancak, pek de gerekli olmayan bir hızlıtren yolculuğu kıvamında bize yaşatılan yaşamdan da ne tür bir duygunun geriye kalacağını düşünmeliyiz!
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum