Tohum takası


Tohumculuk Kanunu  ( 5553 ) 2004 yılında hazırlanmış, 2006 yılında da Meclis de kabul edilmiştir. Kanunun daha önceki 308 sayılı kanundan farkı : Türkiye Tohumcular Birliğinin kuruluş ve organizasyon içeriğini de kapsamasıdır. Türkiye Tohumcular Birliği ve alt birliklerin yönetimlerinin tamamı yerli şirketlerden oluşmaktadır. Özellikle TÜRKTOB ve Alt Birlikler GDO gibi konularda net duruşları olan kurumlardır. Bugün yerli GDO lu tohum üretilmiyor ise sebebi bu kurumlardır. 

Tohum takası adı altında son dönemlerde çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Bu tohum takası tarih öncesine ait paranın olmadığı dönemlerdeki bir uygulamadır. Son dönemlerde bu konuda oldukça popilist tutumlar söz konusudur. Ayrıca bu takaslar ile virus, fungal, mantari, bakteriyel hastalıkların ve nematot gibi zararlıların taşınmasına da sebeb olunabilir.

Hibrit Tohumlar kısır Tohumlar değildir. Tohuma yatırım yapan firmalar, kurumlar tohumlarının kopyalanmasını önlemek adına patent hakları dahilinde tedbir almak zorundadırlar. Bu da kısırlık değil, hibritlerden alınan ürünün bir sonraki generasyonda aynı ürünü vermesini engellemektir. Çünkü herhangi bir üründe en az 10-15 yıl gibi bir zaman da yeni bir çeşit çıkarmak kolay değildir. Maddi ve teknik bir yatırım gerektirir. Hiç bir yatırımcı bu kopyalanmayı istemez. Ayrıca yerli ıslahçı ve Üretici şirketler zarar görür ve tohum pazarı tamamen yabancı firmaların eline kalır. 

Buğdayda hibrit veya melez tam anlamıyla başarılmış değildir mesela... 1 Alman ve 1 İsrail firmasının ciddi olarak yol almış buğday hibrit çalışmaları vardır ama sonuçlanmamıştır. Mesela Soner Yalçın SAKLI SEÇİLMİŞLER kitabında buğday hibritinin 1960 lı yıllarda Dr. Norman Borlung tarafından yapıldığını ve hala hibrit buğday kullandığımızı yazmış… Bu sağduyudan ve yapılan gerçek teknik işlerden oldukça uzak bir kavramdır…Çilekteki boyut , renk farklılığı hormon kullanımı veya GDO lu olduğu ile İlgili değildir mesela. Çilekte hormon kullanılmaz. Çilekte GDO yoktur. 

Transgenik sarmallar veya GDO 1952 yılında değil, 1995 yılında ABD de ticarileşmiştir. Gıda güvenliği çok önemlidir. Ülke olarak bizde yetiştirilen hiç bir üründe GDO ve TRANSGENİK ÖZELLİK yoktur. Ziraat Yüksek Mühendisi olarak ülkemde üretilen tüm Tarımsal ürünlerin tüketirim. Bu ülkede GDO ve TRANSGENİK yoksa bunda TÜRKTOB ve ALT BİRLİKLERİN katkısı çok büyüktür.

MİLLİLİK vasfı için sosyalizm de, kapitalizm de DIŞ GÜÇTÜR. Temkinli olunmalıdır.